Linux, olduğun sürece yaşar (!)

Bu yazı sitem etmek için değil, nedenini bulmak, anlamak için yazılmıştır.

Bir arkadaşım "Linux'un hastasıyım, Windows'un ustasıyım" demişti.

1993 yıldan beri çalıştığım kurum ve kuruluşlardaki sunucu platformunda ve masaüstünde Linux kullanmaktayım.

Linux'un yaygınlaşması, felsefesinin anlaşılması adına ilk adımı Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde attım. Üniversitede kurmuş olduğumuz ve benim de üyesi olduğum "Bilgi ve İnternet Topluluğu" adına bir seminer düzenledik. LKD'nin de desteği ile Devrim GÜNDÜZ Van'a gelerek bizlere destek oldu. Gençliğin verdiği heyecan ve iştahla sabahlara kadar Linux dağıtımların CD lerini kopyaladık. Beraber sabahlayan kıymetli hocam Mesut GÜL, Nuri ARPALI ve Şamil SEFERGİL'i de unutmamak gerekir.

Seminerin ardından kolları sıvayarak Üniversitede kullanılan sunuculardan, web, proxy, e-posta v.b sunucuları linux üzerinde çalıştırmaya başladık.

2005 yılında T.C. Sağlık Bakanlığı, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı (yeni adıyla Türkiye Halk Sağlığı Kurumu)'ndaki sunucuları da linux işletim sistemi üzerinde çalıştırdık. Teknik servise gelen tüm masaüstü kullanıcıların bilgisayarlarına Pardus kurarak geri gönderiyorduk. Böylelikle teknik servis iş yükü azaldı. Bunun iki sebebi vardı: birincisi Pardus yüklü bilgisayarlar virüs, formatlanma v.b dertten geri gelmiyor, ikincisi ise kullanıcılar kullanmakta oldukları işletim sisteminden vazgeçmemek adına teknik servise bilgisayarlarını göndermiyorlardı.

Linux ve Open Office uygulaması ile ilgili geniş çaplı hazırlık yaparak (A. Murad BAYRAM, Hasan GÖKKAYA) ve doküman hazırlayarak kurum çalışanlara hizmetiçi eğitimler verdik.

2008 yılında Batman Üniversitesi'nde göreve başındaydım. Diğer kurumlarda olduğu üzere Batman Üniversitesi'nde de aynı süreçleri yaşadım. Eğitimle başlayıp seminer, konferans ve panellerle anlatmaya çalıştım.
Bilkent Üniversitesi'nden Mustafa AKGÜL hoca; Adıyaman Üniversitesi'nden Bülent ŞENER (Pardus masaüstü uygulamaları, panel); Çanakkale Onsekizmart Üniversitesi'nden Necdet YÜCEL (seminer ve panel); LKD'den Doruk FİŞEK ve Recep KIRMIZI (II. Bilişim Konferansı) desteklerini esirgemediler.

Mustafa AKGÜL hoca ile internet haftası etkinliği kapsamında il il dolaştık.

Üniversitede kullandığımız Özgür Yazılımlarla ilgili İstanbul Bilgi Üniversitesi'de düzenlenen "Özgür Yazılım ve Linux Günleri"'nde "Batman Üniversitesi'nde Kullanılan Özgür Yazılım Uygulamaları" adlı seminerde sundum.

Kurumsallaşması için ne yapılmalıydı?

1- Üst yöneticinin ikna edilmesi, desteği. (Kanun ile belirlenmeli)
2- Yeniliklere ve değişikliklere açık olan kitleye anlatmalı. Aristo'nun sözü bu konuda oldukça manidardır "Mademki alışkanlıklarımızın kölesiyiz, o halde iyi alışkanlıklar edinelim."
3- Kendimiz kullanmalı, detaylarını öğrenmeli (en az bir uygulamayı tam bilmeli)
4- Gereksiz tartışmalara girip boşa vakit harcamamalı. Kullanmak istemeyenle ne kadar tartışırsanız boş.
5- Destek hizmeti satın alınmalı ve süreklilik sağlanmalı.

Özetlemek gerekirse: canla başla, inanarak ve savunarak kullandığım, kurduğum tüm Özgür Yazılım uygulamaları kurumlardan ayrıldığımda tekrar diğer uygulamalara döndüğünü üzülerek tecrübe ettim.

Beliki iyi anlatamıyoruz,
Belki ben göremiyorum,
Belki de çok uzaktayız,
Belki de kendimizi kandırıyoruz,

Kim bilir belki ...

Yorumlar

  1. Hocam birileri kalmıştır arkada, kurumuda kullanılmısını saglamaya gücü yetmesede en azından kendisi linux kullanırken ona her hayran oluşunda size bir "Allah razı olsun diyen...", ve bu yüzden hayatta oldukça size bu duayı edecek...

    YanıtlaSil
  2. "Mademki alışkanlıklarımızın kölesiyiz, o halde iyi alışkanlıklar edinelim."

    Bu sözle aslında durumu ne güzel özetlemişsiniz. Bildiğimiz üzere alışkanlıklar küçük yaşlarda edinilir.

    Siz çok güzel çalışmalar yapmışsınız ama hep mevcut nesil üzerinde bu çalışmalar olmuş, oysa bu emekler gelişen yeni nesil üzerine aktarılabilse, bu alışkanlıklar öncelikle onlara kazandırılabilse, bugün sizin terk ettiğiniz kurumlarada windowsa dönmek yerine belki hiç görmediğiniz kurumlarda linux kuran arkdaşları görebilirdik.

    YanıtlaSil
  3. Cevabı basit aslında; bu sizin "katmadeğeriniz". GNU/Linux kullanımı, taşın altına elini sokmaktan geçer. Şekle soktuğunuz sistemin yönetimini yapabilecek kabiliyet, anlayış ve özgürlük bilinci diğerlerinde yoksa yapacak birşey de yok.

    Kapalı kaynak yazılımların destek sözleşmelerine sıkışmış arkadaşlar OCS inventory ile yaptığınız işe hayret edip, kendilerinin günlerce manual olarak yaptıkları işi bir çırpıda yapışınıza hayıflanarak geçirecekler günlerini.

    Bu onların tercihi.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

GLPI Kurulumu

Kamuda ortak IT Kaynak Kullanımı ve Sahipli Yazılım İkilemi

Gidenler