Linux geçişi uzun vade hedeflerle olacak...
Linux tabanlı işletim sistemleri ile ilgili daha önce Linux Olduğun Sürece Yaşar (!) başlığıyla yine bu blokta ele almıştım.
Sorun bu işletim sistemlerini kurumsal anlamda kurmak değil, işletilebilmesi için teknik desteğinin sağlanamıyor olmasıdır.
1- Kişisel projelerden uzaklaşıp uzun vadeli (20-25 yıllık) projeler yapmak (ilgili fazlara ayırarak);
2- Yol haritası belirlemek (amaç, kapsam,...);
3- Eğitim müfredatlarını hazırlayıp içeriklerini zenginleştirmek ve en önemlisi güncel olmalarını sağlamak;
4- Neden bu işletim sistemini kullanmak gerektiğini belirlemek (proje olsun diye mi, az para harcamak için mi, öz kaynaklarımızla birşeyler yapıyor olabilmek mi? v.b.);
5- Cazip hale getirmek (Arz - talep ilişkisi). Yeni çıkan bir oyun için 2 gün öncesinden kamp kuranları, yeni versiyonu çıkan bir telefonu alabilmek için saatlerce kuyrukta bekleyenleri düşünün...;
6- Kamu spotları ile insanımızın aklına bir soru işareti bırakabilmek;
7- Camiaya ve doğal olarak kurumsal yapılara destek verecek şirketlerin proje kapsamına alınmasını sağlamak (teşvik, vergi indirimi, v.b..).
Bu maddeleri uzatıp gitmek mümkün. Ancak biryerlerden başlamak gerekliliği de ortada. Başlamak bitirmenin yarısıdır derler. 24 yıl destek olduğum anlatmaya çalıştığım bu işte geriye dönüp baktığımda bir arpa boyu yol gitmenin ızdırabını taşıyorum.
Bir gün olacağı inancımı hiç yitirmedim. Benim gibi yitirmeyen, gönüllü, geleceğine ve hatta torunlarına fayda sağlayacağı bu yolda öncülük etmeye hazır insanların olması çok güzel.
Lafla peynir gemisi yürümediği de bir gerçek. Fil filliğini karınca karıncalığını yaparsa olacak. Hadi iş başına.
Sorun bu işletim sistemlerini kurumsal anlamda kurmak değil, işletilebilmesi için teknik desteğinin sağlanamıyor olmasıdır.
1- Kişisel projelerden uzaklaşıp uzun vadeli (20-25 yıllık) projeler yapmak (ilgili fazlara ayırarak);
2- Yol haritası belirlemek (amaç, kapsam,...);
3- Eğitim müfredatlarını hazırlayıp içeriklerini zenginleştirmek ve en önemlisi güncel olmalarını sağlamak;
4- Neden bu işletim sistemini kullanmak gerektiğini belirlemek (proje olsun diye mi, az para harcamak için mi, öz kaynaklarımızla birşeyler yapıyor olabilmek mi? v.b.);
5- Cazip hale getirmek (Arz - talep ilişkisi). Yeni çıkan bir oyun için 2 gün öncesinden kamp kuranları, yeni versiyonu çıkan bir telefonu alabilmek için saatlerce kuyrukta bekleyenleri düşünün...;
6- Kamu spotları ile insanımızın aklına bir soru işareti bırakabilmek;
7- Camiaya ve doğal olarak kurumsal yapılara destek verecek şirketlerin proje kapsamına alınmasını sağlamak (teşvik, vergi indirimi, v.b..).
Bu maddeleri uzatıp gitmek mümkün. Ancak biryerlerden başlamak gerekliliği de ortada. Başlamak bitirmenin yarısıdır derler. 24 yıl destek olduğum anlatmaya çalıştığım bu işte geriye dönüp baktığımda bir arpa boyu yol gitmenin ızdırabını taşıyorum.
Bir gün olacağı inancımı hiç yitirmedim. Benim gibi yitirmeyen, gönüllü, geleceğine ve hatta torunlarına fayda sağlayacağı bu yolda öncülük etmeye hazır insanların olması çok güzel.
Lafla peynir gemisi yürümediği de bir gerçek. Fil filliğini karınca karıncalığını yaparsa olacak. Hadi iş başına.
Merhabalar. Sizinle aynı düşünce ve duygularla hiç umudumuzu ve inancımızı yitirmedik. Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi Bilgi işlem servisinde sistem yönetiminde özgür yazılımve açık kaynak yazılımları kullanmaktayız. Nagios, GLPI, PROXMOX, CACTI, OCS, ve daha niceleri...
YanıtlaSil